Artık kabuğuma çekiliyorum…
Hayatın keskin yüzünde dans etmelerim bitecek
Dudaklarımdan taze şiirler dökülmeyecek belki de
Şarkıların sinsi okları kanatmayacak yüreğimi
Seni içimde sonsuza dek saklayacağım
İmkansız umutlardan olabildiğince uzak tutarak.
Sakın yüreğimdeki sensizliğe dokunma
Kırılganlığımı bileme ne olur.
Ben sensizliğin keskinliğinde yaşayacağım
Umutlarımı şarabıma katarak.
Bir sonbaharın gün batımında
Turuncu özlemlerin lirik şarkısıydın sen
Hiç söylenmeyen
Hiç bestelenmeyen.
Mavi dalgaların beyaz köpüğünde dans eden kısa bir senfoniydin
Sadece yalnızlığımda yüreğimi inciten
Yalnızlık benim en kalabalık yanımdı aslında
Düşlerimde seni misafir etmelerim dışında
Hep korku saklamıştım koynumda
Haylazlık kokan çocuksu ruhumda
Keşke gelmelerin gitmelerin kadar kalabalık olsaydı
Bir şekerle avutabilseydin çocuk kalbimi
Umutla bakan gözlerimde şimdi yaşlar var
Derinlerimde sakladığım hayallerin üşüyor
Akşam sahillerinin ıslak kumlarında.
Artık susuyorum…
Oysa ki söylenecek çok şey vardı
Derinliklerimde biriktirdiğim sana dair
Gözlerimdeki ıslak hayallerine dair
Kanayan yüreğimle suladığım şiirlerim vardı
Artık susuyorum….
Yorgunluğumu bırakıyorum pamuk ellerine
Okşadığım saçlarını
öptüğüm ıslak dudaklarımı
Bırakıyorum hayallerine
Yüreğinden kayıp giderken
Düşlerime değen sevdamı bırakıyorum
İz iz yaşayasın diye
Artık susuyorum….
Susmak istemesem de susturuluyorum
Kırgınım imkansızlıklara
Ve susuyorum
Konaklamak isterdim yüreğinin irem bahçelerinde
Kal demeni isterdim
Ama artık susuyorum
Ve yüreğime sinmiş gülümsemelerinle avunuyorum